Sosyal Medya Tik Gelişimine Sebep Olabilir mi?

Değerli okuyucularım Medscape Neurology mayıs 2021 sayısındaki bir söyleşi çok dikkatimi çekti. Kanada Calgary Üniversitesi Nörobilim dalında çalışan Dr. Pringsheim ile yapılan bu söyleşide konu ani başlayan tik bozukluğu idi. Dr Pringsheim son aylarda merkezlerine tik bozukluğu nedeni ile olan başvuruların oldukça yaygınlaştığını belirtiyor. Bu yeni başvurularda normalde toplumda daha sık gördüğümüz bir tik bozukluğu olan Tourette sendromundan daha farklı özelliklere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Makaleye göre öncelikle bu son başvurulardaki hastaların çoğu kız, yaşları ise 12-25 arasında seyrediyor ve bu tikler hızlı başlangıçlı, yani tikler birkaç saat veya gün içerisinde ortaya çıkıyor. Bu tik bozukluğu kişilerin günlük hayatlarını ağır derecede etkiliyor, birçoğu okula gidemiyor ve hatta hastane başvurularında artış görülüyor. Çocukluk çağında başlayan Tourette sendromunda ise başlangıç yaşı çok daha erken ortalama 6, özellikle erkeklerde 3-4 kat kızlara göre daha sık görülür ve genelde göz kırpma, omuz silkme, boğaz temizleme, öksürme gibi basit tiklerle başlar. Bu tiklerin bir veya birkaçı beraber olur ve yıllar içerisinde ilerleyerek kompleks tikler adını verdiğimiz yere çömelip kalkma, yüz buruşturma, yumruklama, küfürlü konuşma, konuşulanı tekrar etme ve çığlık atma gibi hareketler ortaya çıkar. Söyleşiye göre artık son zamanlarda ani gelişen bu tik hastalarında basit tikler yokken bir anda az önce belirttiğim kompleks tikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tourette sendromuna sahip olan çocuklarda beraberinde obsesif kompülsif bozukluk ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu iken genç kişilerde görülen bu yeni tiklerde beraberinde depresyon ve kaygı bozukluğu görülebiliyor. Dr. Pringsheim’ın merkezlerinde yaptıkları gözlemlere göre başvuran birçok hastada aynı kelimeleri tik halinde söylemeleri dikkatlerini çekmiş ve aynı kelimenin neden faklı kişilerce tekrarlandığı onları oldukça kuşkulandırmış. Bu şüpheyle Tiktok videolarını incelediklerinde birçok gencin bu tip tik veya tik benzeri videoları paylaşıp milyonlarca takipçileri olduklarını fark etmişler. Sonrasında hastalarla yapılan görüşmelerinde hastaların da benzer Tiktok videolarını takip ettiklerine bu videoların tik geliştirmeye yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici olabileceğine özellikle vurgu yapıyorlar. Hatta bu tiklere ‘TikTok Tikleri’ adını vermişler. Yine makalede COVİD 19 pandemisi nedeniyle izolasyon ve stresin tik bozukluklarının oluşmasındaki olumsuz etkisine de değiniliyor.

‘Sosyal medya tik bozukluklarına neden oluyor mu?’ sorusuna kesin evet demek şuan için tıbben doğru değil, çünkü henüz yeterli kanıta dayandırılmış çalışma mevcut değil. İstemsiz tik benzeri hareketler gözlemlendiği zaman nöroloji uzmanın başvurmalı detaylı nörolojik muayene yapılmalı, hastanın tıbbi hikâyesi en ince ayrıntısına kadar kaydedilmeli ve altta yatabilecek organik sebeplerin olup olmadığı araştırılmalı. Tedavi olarak ise bilişsel davranışçı psikoterapi ve benzodiazepin türevi bazı ilaçlar gerekli hastalarda kullanılabilmekte. Öncelikle bizler gerek hekim olarak gerekse ebeveyn olarak bu konuda çocuklarımızı ve gençlerimizi dikkatle takip etmeli, aşırı sosyal medya maruziyeti konusunda dikkatli olmalıyız.

 

Kaynak: Medscape